Milli Aranın Ardından Über Hafta Sonuna Doğru

2015 Dünya Kupası Elemelerinde ilk hafta maçları dün oynanan karşılaşmalarla tamamlandı. Hafta içi maçlarından yalnızca İngiltere-Türkiye maçını canlı izleyebildim. Milli takımımızı her zaman canlı izleme imkanı bulamadığımız için oldukça heyecan verici bir deneyimdi.

Yenilgi beklenen bir şeydi ancak farkın sekiz gol boyutunda olması epey üzdü maalesef. Kızlarımızın canları sağ olsun tabii, Türk Kadın Futbolunda oynanan her üst düzey maç skordan bağımsız bir galibiyet onlar adına. Maça genel bir bakış atmak gerekirse İngilizler, Belarus maçında olduğu gibi yine çok hızlı bir başlangıç yapılar maça ve ikinci dakikada skor 2-0 olmuştu bile. Bu şoka rağmen sonraki yarım saatlik bölümde oldukça disiplinli ve en azından iyi takım savunması yapar bir şekilde oynadık. Ancak sonra ipin ucu kaçtı ve skor korkutucu yerlere gitmeye başladı. Milli takımımız adına sahanın en iyisi -her ne kadar kalesinde sekiz gol görse de- kaleci Fatma Şahin'di. Konak'lı 23 yaşındaki isim gerçekten oldukça iyi kurtarışlar yaptı ve farkın çift hanelere çıkmasına engel oldu. Hafta içi alınan tüm skorlara bakarsak;

Gruplardaki puan tabloları ise şu şekilde oluştu;

Önümüzdeki hafta sonuna gelmek gerekirse gerçekten heyecan verici bir fikstür var önümüzde. Cumartesi günü belki biraz sakin gözüküyor ancak pazar gününün fikstürü adeta etrafa serseri mayınlar fırlatıyor. İlk olarak saat 15:00'de Almanya Kupasında Essen deplasmanındaki Turbine Potsdam'ı bu sezon ilk kez canlı izleme imkanına sahip olacağız, DFB-TV'den. Tabii kupa maçları nedeniyle Bundesliga maçları öbür hafta içine kaymış durumda. Ki 3 Ekimde yine Turbine Potsdam'ı izleyeceğiz DFB-TV'de. Bu sefer rakipleri Bayer Leverkusen olacak. 

Pazar gününün ikinci ve en önemli maçında ise saat 16:00'da İngiltere WSL'de şampiyonun belli olacağı Liverpool-Bristol Acedemy maçı oynanacak. Arsenal'ın 3-0 kazandıkları Liverpool maçında uygun olmayan bir oyuncu oynattıkları için geçen hafta üç puanının silinmesiyle, bu iki takım seneye Şampiyonlar liginde olmayı garantilemiş durumda. Beraberliğin Liverpool'u lig şampiyonu yapacağını ve maçın canlı yayınlanacağını hatırlatalım. Ufak bir yorum yapmak gerekirse şampiyonluğu açık ara hak etti Liverpool. Ancak rakiplerine göre kat be kat ufak bütçeli Bristol'un bu üst düzey başarısı da görmezden gelinemez. Normal koşullarda maçı Liverpool'un kazanacağını düşünüyorum ancak bu bir final maçı ve böyle maçları oynamak bambaşka şeyler. Umarım güzel bir maç sunarlar bize bu iki güzide takım.

Akşam seasında ise bir diğer büyük maç var. Fransa liginin en büyük iki takımı PSG ve Olympique Lyon kozlarını Paris'te saat 19:45'te paylaşacak. Maçın canlı yayın konusundan henüz tam emin değilim ancak France veya Eurosport'un bu maçı boş geçmeyeceğini umuyorum.

Milli Mesaide İlk Raund Bitti

Avrupa'da Dünya Kupası elemelerinde ilk maçlar oynandı geçtiğimiz hafta sonu. Bütün favoriler maçlarını zorlanmadan kazandılar neredeyse ve haliyle de sürprizlerin olmadığı bir hafta sonu oldu. Puan durumunu perşembe günü ikinci maçlar da tamamlandıktan sonra vermeyi planlıyorum ve şimdilik sadece skorları veriyorum;

Maçların biraz özeline girmek gerekirse cumartesi günü oynanan İngiltere-Belarus ve Almanya-Rusya karşılaşmalarını canlı olarak izleme imkanım oldu. İki karşılaşma da çok farklı skorlarla bittiği için yorum yapacak pek bir şey yok açıkcası.

ZDF'ten canlı yayınlanan maçta Almanlar, en uçta Sasic, Sağ tarafta Bianca Schmidt ve önünde Lena Lotzen, Sol tarafta Leonie Maier ve Simone Laudehr, ortada ise Kessler, Gössling ve önlerinde Marozsan ile sahada yer aldı. İlerleyen dakikalarda milli takımda pek forma şansı bulamayan Freiburg'lu genç isimler Leupolz ve Dabritz'i de oyuna girdi ve Leupolz da maçın altııncı golünü atma onurunu elde etmiş oldu. Maçın tamamında oyunun tek hakimiydi Almanya. Angerer veya stoperler Krahn ve Bartusiak'ı zorlayan tek bir pozisyon bile gelmiyor aklıma. Dokuz golün yedisinin farklı isimlerden gelmesi de dikkat çekici bir diğer detaydı.

Almanya için dediğim her şey İngilizler için de geçerliydi. Fara Williams-Jordan Nobbs ikilisiyle orta sahayı domine eden İngilizler ilk yarıda dört gol buldu ve çokca da pozisyon harcadı. Carney'in hat-trick yaparak yıldızlaştığı karşılaşmada WSL gol kraliçesi olma yolunda son bir haftası kalan Natasha Dowie de ikinci yarı oyuna dahil olup bir gol atmayı başardı ancak harcadığı en az iki net pozisyon daha vardı. Hope Powell yönetiminde zaman zaman yaratıcılık problemi çeken İngilizler, onun kovulmasının ardından -rakiplerinin zayıf olmasını göz ardı edersek- bu sorunu çözmüş gibilerdi. Neredeyse her an bir gol daha atabilirlerdi.

Perşembe günü milli takımımız da sahaya çıkıyor. Portsmounth'da İngiltere'yle karşılaşacaklar ve açıkcası normal şartlarda pek de bir şansımız olduğu söylenemez. Ama böyle büyük takımlarla oynanan maçlara tecrübe olarak bakmak lazım diye düşünüyorum, daha doğrusu düşünmek zorundayım biraz da. İkinci maçların programı ise şu şekilde:

Avrupa'da Milli Mesai!

Yazıya geçmeden önce bir reklam yapmak istiyorum; beğenerek takip ettiğim spor sitesi YARI SAHA için Türkiye'de kadınlar futbolunun gelişimini yazdım. Bu linkten erişebileceğiniz yazıya bir göz atmanızı öneririm.  http://www.yarisaha.com/turkiyede-kadin-futbolu/

Avrupa'da 2015 Kanada Dünya Kupası için yapılacak eleme maçları dün oynanan iki karşılaşmayla başladı. Haliyle liglere de bir hafta ara verildi. 

İlk olarak statüden biraz bahsetmek gerekirse eleme turunda takımlar altışar takımlık yedi gruba ayrılıyor ve birbirleriyle iç sahada ve dış sahada birer maç yapıyorlar. Tabii takımlar gruplara ülke sıralamalarındaki yerlerine göre dağılıyor. Grubunu lider tamamlayan takımlar direkt olarak Dünya Kupası bileti alırken, en iyi dört ikinci de aralarında play-off maçları yapıyor ve içlerinden bir takım son bileti kapıyor.

Gruplara bir göz atmak gerekirse;

Dün ikinci grupta oynanan maçların ilkinde Romanya deplasmanda Makedonya'yı 1-9'luk skorla mağlup etmeyi başardı. Konak Belediye'li Cosmina Duşa'nın dört golle yıldızlaştığı maçta, yine bir diğer Konak'lı Raluca Sarghe de karşılaşmanın üçüncü golünü kaydetti. Günün diğer maçında ise İtalyanlar, bu sıcak sayılabilecek mevsimde gitmenin avantajını yaşadıkları Estonya'dan 1-5'lik galibiletle döndü.

Hafta sonunun kalan maçlarının görüntüsü ise şu şekilde; 

Bugün oynanacak İngiltere-Belarus, Almanya-Rusya ve İsveç-Polonya maçlarını ülke televizyonları canlı yayınlayacak ve eğer şans yanımızda olursa biz de buradan takip edeceğiz. Eleme maçlarında ikinci maçlar tıpkı erkeklerde olduğu gibi hafta içi oynanacak. Ki Türk Milli Kadın Futbol Takımımız da ilk maçını perşembe günü Portsmounth'da İngiltere'ye karşı yapacak. Bir sürpriz peşinde olacak takımıza başarılar dileyelim şimdiden.

Ribery'i Yenen, Yetenek Sizsiniz Yarı Finalisti, "Freestyle Girl Aylin"

Aylin Yaren 30 Ağustos 1989 Berlin doğumlu neşe kaynağı bir isim. Aylin'i tabii ki şahsen tanımıyorum ancak onun videolarına, fotoğraflarına biraz bakarsanız siz de bu kıza neşe kaynağı dememde ne kadar haklı olduğumu göreceksinizdir. Almanya'da doğup büyüyen çoğu Türk gibi Aylin de hip hop'a ve hareketli müziklere gönül vermiş durumda. Ama Aylin'in bunun yanında bir o kadar daha sevdiği bir şey daha var, futbol. Henüz beş yaşında abisinin erkek futbol takımıyla oynamaya başlayan Aylin, o günden beri bırakmamış meşin yuvarlağın peşini. 16 yaşında doğduğu kentin takımı Tennis Borussia Berlin'de oynamaya başlayan Aylin için futbol artık bir hobi olmaktan çıkıp ekmek kapısına dönüşüyordu.

Orta sahada forma giyen Aylin, iki sezon giydiği Tennis Borussia Berlin formasıyla 45 maça çıkıp 5 de gol attı. O sırada çağırıldığı Almanya U17 Milli Takımında İsveç karşısındaki performansıyla Malmö'nün dikkatini çeker ve İsveç'e denemeye çağırılır. Malmö'de iki sezon geçiren Aylin 15 maça çıkıp 1 gol atar. Bu iki sezonun ardından eski takımına döner ve o sezon 7 maçta forma giyer. İkinci lig takımlarından Luebars'da bir buçuk yıl forma giyip 31 maçta 11 gol atma başarısı gösterir ve 2011/12 sezonunun ikinci yarısında Hamburg'a transfer olur. Orada ve sonraki yıl forma giyeceği Bad Neuennahr'da toplam 33 maça çıkar ve 2 gol atar. Bu sezonun başında ise Aylin son olarak Frauen Bundesliga ekiplerinden Cloppenburg'a imzasını attı. İlk iki lig maçında da 11'de başlayan Aylin, yine 11'de başladığı bir kupa maçında ise assistini yapmıştı. Türk Milli Takımı formasını beş kez giyip üç de gol atmıştı, ancak son yıllarda maalesef milli takımlarda pek gözükmüyor kendisi.

Aylin Yaren, bu başarılı sayılabilecek kariyerinin yanında "Freestyle Football" dünyasında yaptığı cambazlıklarla kendine sıkı bir yer edinmiş durumda. Bundan yaklaşık beş altı yıl önce bu işe merak salan ve kendi deyimiyle çok zor olmadığını fark edip kendini geliştiren Aylin, epey ün kazanır. Tabii bu ünlenmesinde aslan payı ZDF'in bir show'unda Bayern Münich Erkek Futbol takımının yıldızı Franck Ribery'yi bir şut yarışmasında mağlup etmesinde denebilir ( http://www.youtube.com/watch?v=IDuENTGf6Xg ). Türkiye'deki Yetenek Sizsiniz yarışmasına da katılıp yarı finalde son anda elenen Aylin ( http://www.vidivodo.com/video/aylin-yaren-top-akrobasi-yetenek-sizsiniz-6-yari-final-acunmedya/544019 ), Ballzauber isimli kadın futbolu ağırlıklı Alman giyim firmasının sponsorluğunda halen Freestyle şovlarını yapmakta. Bir röportajında sadece futbol ile geçinmesinin zor olduğunu ve bu şovları onun için yaptığını söyleyen ve özellikle Almanya'da düzenlenen Kadınlar Futbol Dünya Şampiyona'sında şovlarını artıran Aylin'in, bu işi ne kadar çok severek yaptığını anlamak için de onun birkaç videosunu izlemek yeterli. ( http://www.youtube.com/watch?v=8X3udcgNyzo , http://www.youtube.com/watch?v=hEL51psUCOE ). 

Bundan üç yıl önce verdiği başka bir röportajda kendisine yöneltilen "beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?" sorusuna "1. Ligde bir takımda futbol oynarken" diye cevap vermişti Aylin Yaren. Bu dediğini şu an için yapmış durumda. Frauen Bundesliga'da istatistiklerini merakla takip ettiğim isimlerin üst kısımlarında geliyor kendisi. İlk iki lig maçlarında iki beraberlik aldılar ve bence çok da kötü bir başlangıç değildi bu onlar için. Hem Frestyle kariyeri hem de normal futbol kariyeri umarım daha da iyi bir ivmeyle yükselmeye devam eder Aylin'in.

Bu sezon kendisini henüz canlı izleyemedik ancak özetlerden gördüğümüz kadarıyla hocası onu sol önde değerlendiriyor. Top tekniği haliyle üst düzeyde olan Aylin'in, isabetli pasları ve çalımlarının yanında defansına da yaptığı katkı ve mücadeleci oyun yapısı dikkat çekiyor. Duran toplarda da üstün bir servis yeteneğine sahip olduğunu birkaç kez görme fırsatımız oldu. Kısacası bir top cambazı, evet, ama sadece ofansta değil bunun yanında defansına yardım götürmekten sakınmayan bir isim Aylin. Bu durumuyla bence önü ve bahtı açık kendisinin.

Geride Kalan Hafta Sonu (14.06.2013-15.06.2013)

Bu hafta sonu yayınlar açısından kısır geçti maalesef. Canlı olarak izleyebildiğimiz tek maç Bayern Münich-Freiburg karşılaşmasıydı. Fransa, İngiltere ve diğer liglerden liglerinden mahrum kaldık.

Bayern Münich-Freiburg maçından başlamak gerekirse karşılaşma özellikle geçen hafta izlediğimiz Wolfsburg-Bayern Münich maçına göre oldukça düşük tempoda ve iki takımın da çok fazla pozisyon bulamadığı bir maçtı. Ki zaten atılan üç gol de duran toplardan geldi. Bu gollerden ilkini karşılaşmanın 23. dakikasında hafta içi doğum gününü kutlayan 1993 doğumlu genç oyuncu Lena Lotzen kaydetti.

Bayern sol beki Baunach'ın kullandığı kornerde ön direkte savunmanın vurduğu kafa vuruşuyla top arkaya doğru havalandı ve orada pusuya yatmış bekleyen Lena Lotzen buna çok iyi tepki verip harika bir zamanlamayla yükselip kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi. Çok çok iyi oynamadığı bir maçta erken sayılabilecek bir anda öne geçen Bayern, zaten düşük olan tempoyu öyle çok da artırmaya çalışmadı haliyle.

35. dakikada çaprazdan kazanılan frikikte topun başına yine geçen hafta ligin ilk golünü atmış olan Baunach geçti. Yine ön direğe kestiği ortaya bu sefer ABD'li orta saha oyuncusu Amber Brooks kafayı vurdu ve takımını 2-0 öne geçirdi.

İlk yarıda başka gol olmazken, net pozisyon eksikliği de kendini hissettiriyordu. Freiburg yalnızca birkaç kez uzaktan kaleyi yoklama şansı bulmuştu ancak ileride Arnold, Dabritz ve Starke zaman zaman tehlikeli varyasyonlar yapıyorlardı. Bayern ise maçın genelinde Lena Lotzen'e endeksli idi. O genellikle sağ kanada deplase oldu ve orada oynayan Feiersinger ile verkaçlarla Freiburg sol beki Juliene Maier'e korku dolu anlar yaşattılar. Feiersinger, karşılaşmanın sonunda maçın oyuncusu ödülünü aldı ancak maçın tamamında yapması gereken o son hareketi bir türlü yapamadı. Hep son oyuncuya takıldı, bencilce topu kaybetti veya faul yaptı. Ki, onun o son hareketleri yapamayışı hem Bayern'in fazla pozisyon bulamamasına neden oldu hem de santrafor pozisyonundaki Sarah Hagen'in maç boyunca pasif kalmasına. Bir diğer bahsedilmesi gereken konu ise Bayern sağ beki Leonie Maier. Maç boyunca yaptığı durmak bilmeyen bindirmelerle Feiersinger'e destek olan Maier harika bir oyun ortaya koydu. Ki bana göre maçın oyuncusu ödülünü de o hak ediyordu. Bu bindirmelerinin yanı sıra defansif görevlerini de aksatmayan Maier, kusursuz bir sağ bek nasıl olur sorusuna cevap niteliğindeydi.

Karşılaşmanın ikinci yarısının henüz başı sayılabilecek 50. dakikasında Freiburg, kornerden Starke'nin ön direkte attığı kafa golüyle farkı bire indirdi. Bu golden sonra oyuna iyice ortak olan ekip, ileride özellikle Dabritz önderliğinde hücum ediyordu. Sağ açıkları Savin'in etkisiz oyunu onların daha yaratıcı olmalarını engelledi biraz. Ki zaten Freiburg hocası da 62. dakikada sağ bekleri Igwe'yi oyundan alıp İrlandalı forvet O'Sullivan'ı sahaya sürdü. Savin bu dakikadan sonra sağ açıktan ziyade bir sağ bek gibi oynadı. Zaman zaman zorlansa da skoru tutmayı başaran Bayern'de 87. dakikada oyuna giren FC Kansas City'nin yılın çaylağı seçilen yıldızı Erika Tymrak, topun ileride kalmasına hatta oyunca kaldığı kısa sürede Bayern'in iki net fırsat yakalamasını sağladı ve maç bu skorla sona erdi.

Frauen Bundesliga'daki diğer maçlarda ise ilk hafta Jena deplasmanında bir puana razı olan Turbine Potsdam, ligin zayıf ekibi Sindelfingen'i 7-0'la geçti. Ada Hegerberg'in bileğindeki sakatlığın henüz geçmediğini hatırlatalım. Son şampiyon Wolfsburg ise geçen hafta Turbine'den puan çalan Jena'yla 1-1 berabere kaldı. Jena, 88. dakikada penaltıdan bulduğu gol ile iki haftada altın değerinde iki puan alırken, Wolfsburg'da yıldız oyuncu Gössling'in diz sakatlığı yaşayıp oyunu terk etmesi canları daha da sıktı. Haftanın bir diğer sürpriz sayılabilecek sonucu ise Frankfurt'un sahasında Essen ile 1-1'lik sonuçla berabere kalmasıydı. İşte FBL'nin puan durumu;

Fransa'da Olympique Lyon sahasında Muret'i 10-1 gibi farklı bir skorla geçerken, PSG, Soyaux deplasmanında ecel terleri döktüğü maçı 2-3'lük skorla kazandı. Karşılaşmanın yoğun yağmur altında oynanması ve zeminin gölete dönmesi PSG'li oyuncuları sosyal paylaşım sitelerinde lanet ettirdi.

Feminin D1'de Puan durumu

Haftanın en özel maçı ise İngitere'de yaşandı. Şampiyonluğu kovalayan Bristol, lig sonuncusu Doncester Belles'e konuk olduğu maçta ilk yarıyı 3-0 geride kapattıktan sonra ikinci yarıda bulduğu dört golle karşılaşmadan 3-4'lük galibiyetle ayrıldı ve son hafta oynayacakları Liverpool mücadelesini şampiyonluk maçına dönüştürdüler. Arsenal ise Birmingham City'yi sahasında 2-0'la geçti ancak Bristol'un kazanmasıyla şampiyonluk şansları kalmadı. Ligin tepesindeki puan durumu şu şekilde;

Merseyside Derbisi, Yeni Haberler ve Önümüzdeki Hafta Sonu...

İlk olarak geçtiğimiz günlerde Kadın Futbol dünyasında yaşanan birkaç olaydan bahsedelim;

-Gol makinesi Anja Mittag, Malmö ile olan sözleşmesini 2,5 yıl daha uzattı.

-Konak Bld'nin Şampiyonlar Ligi'nde eğer Unia Raciborz'ı elerse eşleşme ihtimalinin olduğu Kıbrıs Rum Kesimi ekibi Apollon Limassol, yıldız oyuncular İngiliz ofansif orta saha Lianne Sanderson ve ABD'li orta saha Joanna Lohman ile kiralık olarak anlaştı.

-Wolfsburg'un bu yaz U19 Avrupa Şampiyonası'nda da boy gösterip bir de gol atma başarısı gösteren 17 yaşındaki bek oyuncusu Johanna Tietge'in antremanda ön çapraz bağları parçalandı.

-Bu aslında yeni bir haber değil ancak daha önce kesin değil diye yazdığım için veriyorum; FA, WSL 2'yi onayladı ve gelecek yıl liglerde olacak takımları açıkladı. WSL'de mücadele edecek takımlar: Arsenal Ladies FC, Birmingham City Ladies FC, Bristol Academy Women's FC, Chelsea Ladies FC, Everton Ladies FC, Notts County Ladies FC (eski adıyla Lincoln Ladies FC), Liverpool Ladies FC, Manchester City Ladies FC. WSL 2'de mücadele edecek takımlar ise şu şekilde: Aston Villa Ladies FC, Doncaster Rovers Belles Ladies FC, Durham Women's FC, London Bees Women's FC (Barnet FC), Millwall Lionesses FC, Oxford United Women's FC, Reading Women's FC, Sunderland Women's FC, Watford Ladies FC,Yeovil Town Ladies FC.

Şimdi geçelim dün akşam oynanan ve Liverpool'un 4-2 üstünlüğüyle sona eren Merseyside Derbisine;

Maç BT Sport 2'den canlı yayınlandı ve ben de izleme imkanı yakalamış oldum böylece. Maçın ilk dakikalarında sahadaki oyun adeta etrafa ateş ediyordu. Henüz dördüncü dakika tamamlanmışken Everton'un U19 Avrupa Şampiyona'sında yıldızı parlayan genç oyuncusu Nikita Parris, kendisine gelen yerden ortayı uzak direkte yaptığı bitirici vuruşla gole çeviriyordu. Ama hızlı başlangıç bununla sınırlı değildi, 6. dakikada savunmanın arkasına sarkan Natasha Dowie kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda çok klas bir aşırtma vuruşla karşılaşmaya beraberliği getiriyordu.

Genel olarak rakibi Everton'a kıyasla çok daha iyi bir kadroya sahip olan bir takım Liverpool. Ancak İngiltere U19 takımının parlayan yıldızları sol bek Paige Williams, golcü Nikita Parris ve kaleci Elizabeth Durack Everton'un kadrosunda bulunuyor. Williams ve Parris bu maçta 11'de yer aldılar. Maçın genelinde çok daha organize olan taraftı Liverpool. Everton savruk ve kopuk görüntüsü nedeniyle savunmadan uzun top atmaya zorlandı ve topu ileride tutacak bir oyuncu bulamayınca Liverpool lehine ezici bir topa sahip olma yüzdesi oluşmuş oldu.

30. dakikada sahneye yine milli takıma yeniden çağırılan Natasha Dowie çıktı. Sol kanattan yerden sert gelen ortaya muhteşem bir golcü sezisiyle kayarak vuruşunu yaptı ve skoru 2-1'e getirdi. Bu golden sonra maçı biraz rolantiye aldı Liverpool ve cezasını da 45. dakikada yaklaşık 25 metreden kalecinin önde oluşunu fırsata çevirip aşırtma vuruşunu yapan Nikita Parris kesti. Gerçekten muhteşem bir gol attı genç oyuncu, kesinlikle görülmeye değer.

İkinci yarı Liverpool temposunu artırıp gol veya goller bulmak istiyordu ancak Everton da karşılarında defansif açıdan iyi bir direnç ortaya koyuyordu. Ancak bu direnç 64. dakikada kullanılan kornere kadar sürebildi. Arka direğe epey yüksekten kesilen ortaya Liverpool stoperi Gemma Bonner iyi yükseldi ve kafayla golünü attı. Golden sonra Everton oyuna ortak olur mu derken Liverpool'un oyunu daha da domine hale geldi ve neredeyse hiç pozisyon vermediler. 84. dakikada ise Natasha Dowie üç gollük salvosunu kendisine yapılan uzun muz ortaya vurduğu harika kafa vuruşuyla tamamlıyordu. Karşılaşma bu şekilde 4-2'lik Liverpool galibiyetiyle sonuçlandı.

Günün diğer maçında ise şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi yarışının ortağı Bristol Academy evinde Birmingham City'yi, Galli yıldızları Harding'in vuruşuna ortak olan Birmingham City'nin defans oyuncusu Aoife Mannion'ın kendi kalesine attığı golle 1-0 kazandı. Liverpool'dan bir maç eksiği olan Bristol Academy, bu hafta sonu lig sonuncusu Doncaster Belles'e konuk olacak. Ve iki takım son maçı birbiriyle yapacak. Yani gerçekten inanılmaz bir son hafta olacak WSL'de. Bakalım ipi lider Liverpool mu, yoksa mütavazi ekip Bristol Academy mi göğüsleyecek hep beraber göreceğiz. Onların arasında pusuya yatmış bekleyen Arsenal'i de en azından ikincilik için yok saymamak lazım. Puan tablosu şu anda bu şekilde:

Bu Haftasonu Neler Var?

Cumartesi:
-Fransa Feminine Division 1: 20:00 Soyaux-PSG
-Almanya Frauen Bundesliga: 13:00 Bayern Münich-Freiburg
Pazar: 

-İngiltere WSL: 16:00 Doncester Belles-Bristol Academy
                           16:00 Arsenal-Birmingham City
-Fransa Feminine Division 1: 16:00 Olympique Lyon-Muret
-Almanya Frauen Bundesliga: 12:00 Sindelfingen-Turbine Potsdam
                                                   12:00 Frankfurt-Essen