22 Nisan 2014 Salı
Çift Eksen
NWSL sezonu başladığından beri aklımdan çıkmayan bir düşünce var. Kadın futbolu, tıpkı kadın basketbolu gibi iki eksene mi bölünecek?
İki spor dalında da dünyada ipin ucunu ABD göğüslüyor demek yanlış olmaz. Ve bu iki spor dalında da ABD'de sezon, Avrupa'da sezon bitince veya bitmesine yakın başlıyor. Bu sebeple birçok kadın basketbolcu WNBA sezonu bitince soluğu Avrupa'da alıyor ve hem sporundan uzaklaşmamış oluyor hem de normalde kazanacağının iki, belki üç katı para kazanıyor. Kadın futbolunda da aynı şeyin yaşanma ihtimalini biraz tartışmak istiyorum.
Aslında bu durum geçen yıl ve bu yılın başında yaşanmıştı oyuncuların küçük bir bölümü tarafından. Halen birçok oyuncu Avrupa'da sezonu bitirdikten sonra NWSL'e katılacak. Tabii burada en önemli şey takımların ve liglerin tavırları. NWSL, ilk sezonunda oyuncuların Avrupa'dan ligin ortasında dönmesine çok ses çıkarmamıştı. Ancak bu sezondan itibaren özellikle Avrupa'da top koşturan ABD vatandaşı oyuncuların yurda geri dönmeleri konusunda baskı yaptıkları herkesçe bilinen bir durum. Whitney Engen, Christen Press, Yael Averbuch, Sarah Hagen ve benzerleri sezonları bitince NWSL'e katılmak üzere yeni dünyanın yolunu tutacaklar ve tuttular. Şu durumda bu katılımlar kalıcı olacak gibi duruyor. Yani, oyuncular kışın yeniden Avrupa'ya dönecek gibi değiller. Burada lig yönetiminin yapmak istediğini anlamak çok da zor değil. Daha önce başarısız olan lig projeleri ortadayken öncelikle ligi olabildiğince güçlendirmek istiyorlar. Ki, bu noktada belki onları bile şaşırtan bir gelişme yaşandı ve MLS ekibi Houston Dynamo NWSL'e katılmak istedi. Lig yönetimi de alelacele bir karar alarak onları 2014 yılı için lige dahil etti. Yâni uzun lafın kısası lig kendini güçlü kılabilmek için her şeyi yapıyor.
Diyelim ki lig istediğini başardı ve gerçekten kendi ayaklarının üzerinde durabildi. Takım sayısı ve ligdeki uluslararası oyuncu sayısı daha da arttı. İşte aslında bütün mesele burada başlayacak. Oyuncuların bazıları ligin oynanmadığı sürelerde Avrupa'ya gidip Şampiyonlar Ligi ve yurtdışı deneyimi kazanmak isteyecektir. Buradaki tutum esnek mi olacak yoksa katı mı? Bana sorarsanız lig yönetimi önceliğin kendilerinde kalmasından emin olarak buna izin verecektir. Yani Avrupa'ya gitmek isteyenler geri çevrilmeyecektir ancak NWSL'in başlama tarihinde burada olmaları koşulunu önlerine koyacaktır. Haliyle ligdeki takım sayısı artınca ligin süresi de uzayacağından oyuncuların Avrupa'da geçireceği süre daha da kısalacak ve Avrupa takımlarının bu oyunculara olan talebi azalacaktır. Aslında bu, bu sezon da yaşandı. Örneğin, Ashlyn Harris ve Ali Krieger Tyresö'ye gitti, Johanna Lohman, Lianne Sanderson ve Sinead Farelly Kıbrıs'a, Danesha Adams ise Ataşehir'e geldi. Ancak bu oyuncuların gittikleri takımlardaki süreleri yarım sezonu geçmedi. Kısacası hiçbir aklı başında kış ligi takımı planlarını bu oyunculara göre yapmayacaktır ve bu oyuncuları maksimum bir "bonus" olarak görecektir.
Yani bence kadın futbolu yaz ve kış ligleri oyuncuları olarak keskin bir çizgiyle ayrılacak. Bir tarafta Almanya ve Fransa'nın önderliğindeki Avrupa geneli, diğer tarafta NWSL, WSL ve Kuzey Avrupa. Para hangi taraftaysa o taraf daha güçlü kalacaktır uluslararası oyuncular bakımından, burada benim favorim yaz ligleri. Ama her iki mevisimin ligleri de yetiştirecekleri oyuncular ile ilgi çekici olmayı sürdürecektir. Ve de futbol heyecanının hiç bitmeyecek olması da harika bir durum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder